30 Ağustos 2012 Perşembe

ölesine iştee..

Yazmak istedim bugün ne yazacağımı bilemeden.İçim bi garip şu aralar bi tuhafım.Nedenini bilmiyorum bilsem açıklayabilirmiyim onuda bilmiyorum.Ölesinee yazıyorum iştee..Böyle bazı anlar gerçekten tatsız olduğunu düşünüyorum herşeyin.E çoğu insana arada böle hisler girer diceksiniz öle değil bu yani sanki herşeyi tüketmişiz ve sonra da biz tükenmişiz gibi.Yada doymuşuz ve artık tadını alamıyo gibi.

Bilmiyorum şöyle bi baktığım zaman benim için anlamlı olan şeylerin azaldığını görüyorum.Buna üzülmelimiyim? Üzülmüyorum sorun da bu zaten.Nötr bi hal..

Sanki bazen ölesine yaşıyorum şuan ölesine yazdığım gibi.
Samimiyetsizliğin hat safhada olduğu bi dünyada gerçek manada yakın hissettiğim insanlar parmakla sayılabilir.Ki bazen onlardan bile şüphe duyuyorum.Ha sen çok mu mükemmelsin diyeceksin?Alakası yok !Benim takıldığım nokta insan ilişkileri kişilerin karakterleri değil.Evet kötü insanı bilirsiniz o kötüdür ama çirkin olan yüzüne gülüp içinden canın cehenneme çeken pislikler.Şuan tam bir amerikalı gibi konuştuğumu hissettim.Neyse yani bu tarz kişilikler gerçekten insanı hayattan soğutuyor e tamam uzak duralım dedik.Ama nereye kadar be abi yalnızlık bi yere kadar.Düzgün kişilikler yok mu vardır elbet çıkarsız içinden geldiği gibi yüzüme bakan her yüz için büyük alkış aferin.Sevimli gözüküp içinden lanet yağdıranlarada bi siktirin gidin artık tamam mı!Yeterince net mi ?!Yanlış anlamayın küfür etmeyen ve sevmeyen bi insanım ben.Ama bazen bu iki yüzlü pislikler yüzünden geriliyorum.

Ben buraya nasıl geldim onuda bilmiyorum.Ha tükenmekten bahsediyodum ya sadece ikiyüzlü maymunlar değil sorun tabikide!İnsanlarda umursamamazlık,kayıtsızlık var.Bu büyük bi sorun.Bizzat kendim de yaşıyorum.Bu hastalık gibi eskiden bir sorun karşısında üzülür içime dert ederdim çare arardım artık kestirip atıyorum ya uğraşmaktan yoruldum yada gerçekten işime gelmiyor.Evet işime gelmiyor hatta içimden gelmiyor diyim.

Zor zamanlar atlattım saçlarımdaki akları görenler neye üzüldün bukadar diyo.Evet zamanında çok taktım herşeyi kafama ve çabuk tükendim.Belkide bu yüzdendir artık kayıtsızlığım.

Tek avantajı artık hiçbirşey için beklemiyorum.Bu beni dahada cesur yaptı.Sadece keyif alabildiğim şeyleri yapıyorum.Sınırlarım yok içimden geliyo ve yapıyorum nasıl olduğu umrumda değil bukadar.. selly

23 Ağustos 2012 Perşembe

BLEACH


Ölümden sonra ruhlar soul society denen bir yere gitmektedir. Bazı ruhlar sorun yaşamadan bu mekana giderken bazıları da dünyada sıkışıp kalmaktadır. Shinigami denen deathgod (ölüm tanrısı) karakterler bu dünyada sıkışıp kalan ruhları soul society e yollamakla görevlidirler. Çünkü bu ruhlar dünyada sıkışıp kalırlarsa Hollow diye adlandırılan kötü ruhlar tarafından avlanmaktadırlar. Hollowlar soul societye gidemeyen ve içinde kötülük barındıran ruhlardır. Shinigamilerin bir diğer görevi de Hollowları yoketmek ve kurtarılıcak ruhları ve insanları korumaktır. Çünkü Hollowlar dünyada sıkışan ruhlara saldırdıkları gibi insanlarada saldırmaktadırlar.Annesi Hollow tarafından öldürülmüş olan Krosaki Ichigo , Rukia Kuchiki adında bir Shinigami le karşılaşır. Normalde insanlarShinigami ve Hollow denen ruhani dünya yaratıklarını göremezken Ichigo onları göreblmektedir. Rukia Hollow ile mücadelesinde yaralanınca Ichigo ya Hollow ile dövüşebilmesi için gücünün bir kısmını verir fakat Ichigo nun bedeni Rukia nın tüm gücünü emer. Bu sayede Ichigo Shinigami güçlerinin sahibi olur. Fakat soul society kanunlarına göre Rukia nın yaptığı haraket affedilemez bir hatadır ve Rukia nın idamına karar verilir. Ichigo ,kaderini değiştiren Rukia yı kurtarmak için harakete geçer.... 
***
Bleach benim favorilerimden..hatta enlerimden.Müthiş bi anime.Müzikleri olsun kurgusu olsun,karakterlere zaten diyecek bişe bulamıyorum hepsinin ayrı bir özelliği ayrı bir güzelliği var hepsini seviyorum.Ve tabi bukadar savaşın hır gürün içinde gelişen arkadaşlıkları,espirileri..aptallıkları bilee hoşş :D

Kesinlikle anime severlerin (ki severler bu yapıtı kaçırmaz) ama hadi bi nebze izlemeyen varsa diyorum sözüm onlara ki hemen utanıp başlasınlar.Ben eşşeklik ettim 120 küsür izleyip ara verdim neden böle yaptım bilmiyorum açıkçası.Herneyse bi kaç gün oluyo tekrar devam etmeye başladım ve bilindiği üzere 350 bölümü geçmiş bulunmakta  şuan ve halada çekilmeye devam ediyor.Bukadar hit alan bi anime ve seven çok..başka sözede gerek yok
iyi seyirlerr ;) 
selly


buda o çok sevdiğim giriş intro müzikleri:

Opening 1: http://www.youtube.com/watch?v=naDdyN2gboI
Opening 3:  http://www.youtube.com/watch?v=G1dRLfymqkI&feature=fvwrel
Opening 4:  http://www.youtube.com/watch?v=caJxV8Hvavg
Opening 5:  http://www.youtube.com/watch?v=OEniOlXjdcE
Opening 6:  http://www.youtube.com/watch?v=nxBkt50N260 


12 Ağustos 2012 Pazar

jeneriklere taktım

Kısa ve öz konuşcam.Jeneriklere takmış durumdayım.İzlediğim şeylerin openingleri sürekli aklımda.Otobüsdeyken,yoldayken,uyurken,ne halt ediyosam işte hop diye aklıma geliveriyo. Deli misin lan? diyeceksiniz.Bi ara defalarca game of thrones introsunu izledim ya yok böle bişe.paylaşalım:2.video

*Sonra yine sevdiklerimden True Blood'ın jenerik çok güzel. Şarkı zaten çok hoş Jace Everett'den 'Bad Things' parçası ile giriyor. Yalnız dizinin giriş klibi çok ilginç.Saçma sapan alakasız şeyler,saçmalayan insanlar,sapkın tipler var. Biraz sinir bozucu yani yinede alıştık :D Durun onunda girişi atim ne demek istediğimi anlicaksınız ilk video.
 *Animelerden Bleach'i bilirsiniz.Ha onun ilk sezonla üçüncü sezon girişi çok hoşuma giderdi. Türk dizilerinden Suskunlar hoşuma gidiyo bide şu aralar Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam diye bir dizi var Trt1de yayınlanıyo onu izliyorum ve jeneriği çok hoşuma gidiyo onunda  linki atim:

Bi ara hatırlatın da filmlerde geçen soundtracklardan da bahsedelimm ;) selly